Babamın ceketinin altında uyuyor gibi görünüyordum. Ama her şeyin farkındaydım. Bizi görenler önümüzdeki sakız kutusuna avuçlarında tuttuklarını bırakıyordu. Arada çilek kokusu alıyordum. Yüzüme vuran güneş nedeniyle burnumun kenarındaki lekeler çoğalmıştı. Yanımızda geçen biri "Hayta..." demişti. Onun için ben bir haytaydım. Bana göreyse bu düşüncesi büyük bir HATAYDI...

Yazdığı her kitapla, çocuklara, gençlere “kendiniz olun” diyen yazar, Başarısızlar Kulübü’nde başarının aslında ne olduğunu, Mükemmel Kulübü’nde ise bize mükemmel olmak zorunda olmadığımızı olabilecek en güzel şekilde anlattı. Şimdi de Hayta’yla, toplumun bizlere dayattığı isimlerden sıyrılıp bize kendi ismimizi hatırlatacak olan bir hikâye anlatacak…

Onlara göre ben bir Hayta’ydım. Bana göreyse bu düşünceleri büyük bir hataydı.

* Üzerinde toplum baskısı hissederek kabuğuna çekilen çocukları fark ettiriyor. * Haksızlığa uğradığında sesini çıkaramayan çocuklara sesleniyor. * Hata yapmanın her zaman kötü bir sonucu olduğuna inananlara farklı bir dünyanında olduğunu gösteriyor. * Hayta olarak görülen, işe yaramaz olarak düşünülen insanlara karşı empatinin önemini ortaya koyuyor. * Yazmaya teşvik ediyor. * Yazarlığın ve ortaya çıkan eserlerin değerinin altını çiziyor. * Öz güveni artırmaya yönelik bir kurgu üzerinden ilerliyor. * Dayanışmanın ve desteğin hayatımızı nasıl dönüştürebileceğini gözler önüne seriyor. * Aile içi iletişimin önemini vurguluyor. * Toplumun belirleyici rolünü ve birey olabilme meselesini tartışmaya açıyor.