“Ey gönül! Ses etme bekle. ‘Ya nasip!’ de, Rabbine bırak. Dert insana yol gösterir.” (Hz. Mevlânâ) Her sabah mutlu bir gün geçirme hayalleriyle uyanan, nereye gitse, “Mutlusun değil mi?” sorularına muhatap olan, mutlu değilse ayıplanan ve yaşam gayesi mutlulukla sınırlı olan modern zaman insanları olarak dertlenemiyoruz. Gömleğin ilk düğmesinin yanlış iliklenince diğer hepsinin yanlış iliklenmesi gibi mutlulukla ilgili anlayışımız çarpık olunca, diğer tüm duygularımız da çarpıklaştı. Aslından uzaklaşan her şeyin kendine yabancılaşması gibi mutluluk da bambaşka bir şey oluverdi. Mutlu olmak adına yapılan her eylemin mutsuzlukla sonuçlanması, hazin bir tablo oluşturdu bizler için. Ömer Güçlü, tökezleyebileceğimiz bu noktada, Mutlu Olma Dertli Ol! diyerek bakış açımızı değiştirmeye davet ediyor bizleri…

Tasavvuf geleneği bir bakıma bireye maddi ve manevi sorunlarını aşma gücü ve usulü verir. Asırlardır tecrübe edilerek yaşanılmış bu birikim psikolog kimliği içinde bulunduğumuz çağın şartları çerçevesinde yeni bir bakış açısı ve perspektifi ile okuyucuya sunulmaktadır. Aslında, form değişse de asırlar evvelinde büyük tasavvuf ricalinin vaz etmiş olduğu ölümsüz ilkelerin çağımızda da tatbik kabiliyetinin olduğunu görmek bu kitap ile daha da mümkün.

Doğal Mutluluklara Beyaz Bayrak Sallamanın Zamanı Geldi

Mutlu olmamanın anormal olarak görüldüğü toplumumuzda "mutsuzluk" denilen şeyi yeniden ele alıyor. Güçlü ve sürekli mutlu görünmek zorunda olduğumuzdan yorgun düştüğümüzü, artık anın psikolojisine geçmemiz gerektiğini söylüyor. Bu anlamda piyasadaki diğer kişisel gelişim kitaplarından daha gerçekçi olan yönü ile, kendi ile barışık yaşamayı öğretmesiyle ayrılıyor. Kitapta tespit edilen durumlar ve yerinde öneriler pratik çözümlere kapı aralıyor.