Auden Dare, hayata alışılmadık bir perspektifle bakıyor: O, renkleri göremiyor. Doğuştan sahip olduğu, nadir görülen bu durum, Auden için her şeyi daha da zorlaştırıyor. Artık hiçbir yerde pek yağmur yağmıyor, su savaşları her zamankinden daha da yakın...
Auden taşınmak zorunda kaldığı yeni kasabada tuhaf olayların ortasında bulacak kendini: Babasına dair sırlar, beklenmedik dostluklar... Peki ya yağmurlar? Hayal ettiğinden daha büyük olan bu keşif yolculuğunda kuraklıkla savaşan dünyanın geleceğini değiştirebilecek mi?

“2016’nın en iyi gençlik kitabı. Heyecan verici… Bethell bütün klişeleri altüst ediyor. Takip edilmesi gereken bir yazar.” -Telegraph

“Sıra dışı bir roman. Anlatım muhteşem. Patricia Forde’nin Liste kitabının hayranları çok sevecekler.” -Children’s Book Ireland

“Bu kitap, sınıf sistemi, gücün kötüye kullanılması, teknolojiye duyulan aşırı güven ve kişisel bilgilerin paylaşılması gibi birçok tartışmaya dair düşündürüyor. Güzel bir hikâye.” -The Bookbag

“Kitap, toplumun, sınıfın ve çevrenin fikirlerini keşfeden lirik bir masal hissine sahip.” -Bookseller

“Neil Gaiman’ın Yokyer tonları bu fantastik hikâyeyi renklendiriyor, lirik bir macera.” -Booktrust

Arkadaşlık, aile ilişkileri ve dayanışmanın ön planda olduğu, distopya ve bilim kurgu öğeleri içeren heyecan dolu bir eser. İklim değişikliğinin ve su savaşlarının yaşandığı bir dünyada, görme bozukluğu sebebiyle renkleri siyah ve beyazdan ibaret gören Auden'ın etkileyici mücadelesi herkese örnek olacak nitelikte. Bilim kurgu ve distopya türlerinin öğelerini içeren bu eser oldukça samimi ve gerçekçi.

Unutma senin rahatsızlığın bazen bir zayıflık değil, seni güçlü kılan şey de olabilir. İyi araştır, evladım. İyi araştır.

Başkarakter Auden, renkleri algılayamaz ve her şeyi siyah beyaz görür ama bu rahatsızlığına olumlu tarafından bakarak gece görüşünün net olmasını, detayları daha iyi görebilmesini önemser. Hikâye gelecekte, kuraklığın olduğu, su savaşlarının yaşandığı bir dönemde geçtiği için çevre bilincine dair kuvvetli mesajlar veriyor.