Büyük insanlar, dünya meselelerine büyük bakar, büyük düşünür ve bu uğurda büyük fedakârlıklarda bulunurlar. Bu kitabın yazarı işte onlardan biri ve en seçkinidir. Garaudy, Hristiyanken de, Hristiyan-Marksistken de, Müslüman olduktan sonra da hakkın ve haklının yanında olmuş, bütün insanlar için evrensel adaleti istemiş, madde-mana bütünlüğünü savunmuş ve zalimlerin amansız düşmanı kesilmiş, gerçek bir insanlık kahramanıdır.

Beyaz adamın ırkçı önyargısından yakamızı kurtarıp dikkatlice incelersek, Batı’nın (yani Eski Yunan, Roma ve Hristiyan) kaynaklarının hepsinin de, Asya ve Afrika’da doğduklarını görürüz.

Yayınlandığında Fransa başta olmak üzere, bütün Avrupa’da ve diğer pek çok ülkede büyük yankı kopardı. Çünkü yazar Batı’nın diğer dünya ülkelerine karşı işlediği insanlık dışı suçları bir bir gözler önüne seriyordu. Bununla da yetinmiyor, yapılan bütün haksızlıkların giderilmesi için çözümler üzerinde projeler üretiyordu. Sayfaları çevirirken göreceksiniz, yazar, şu yeryüzünün bütün insanlarını nasıl mutlu bir hayata kavuşturabiliriz; ne yapsak da insanlar bu dünyada kardeşçe yaşasa, birbirini sömürmese, her kişi yeteneğini geliştirebilip kullanabileceği imkânlara kavuşsa diye adeta çırpınıyor. Dünyanın her neresinde insanlığın hayrına bir girişim, derdine merhem olacak en küçük bir kıpırdanış görse hemen oraya koşuyor.