“Hemen rahat kıyafetler giyip arsaya doğru yola çıktım. Arsaya benden önce varanlar vardı. Hombili ve Fisto gibi. Ama ne yazık ki arsanın içinde değil, tam kenarında ağızları açık ve gözleri nemli duruyorlardı. Çünkü bizim boş arsa artık boş değildi, her karışı arabayla doluydu.”

Şirin ve arkadaşları, aralarına yeni katılan garip sınıf arkadaşları Burcu ile yine maceralardan maceraya koşuyorlar. Tabii ki kendi tarzlarıyla…

Gülmelere doyamayacağınız bu kitapları elinizden bırakamayacaksınız!

Birsen Ekim Özen’in akıcı bir üslup ve esprili bir dille yazdığı kitapta okurlar çevrelerinden pek çok şeyi bulabilirler. O, çocukların hayal dünyalarına girmeyi ve yansıtmayı çok iyi biliyor. Kitap çocukları özel günleri ve böyle günler hakkında nasıl davranılması gerektiğini öğretiyor. Bunu yaparken organize olmayı ve yardımlaşmayı da ihmal etmiyorlar. Çocuklara bayramlarımızı orada yapılacakları öğreten yazar Şirin’i her hâliyle tanıtıyor.

Annem, misafirlikte yapılması ve yapılmaması gerekenler diye konuşup durur. Söylediğine göre misafirlikte ikram edileni sertçe reddetmek ayıptı. Mutlaka kibar bir mazeret bulmanız gerekirdi

Şirin'in maceralarını okuyan çocuklar hatalardan ders çıkarmayı, hayatta karşılaştıkları problemleri çözmeyi, güzel ve doğru işler yapmayı eğlenerek öğreniyorlar. Kitap okurlarına komşularla, sınıf arkadaşlarıyla ilişkileri hakkında yardımcı olmalarının yanı sıra merak ve heyecanlarının peşinden gitmelerini öğütlüyor. Ancak bunun yanında doğruları yapmaları gerektiğini de anlatıyor. Birçok kazanımın yanı sıra eğlenceli vakit geçirmelerini sağlıyor.