Pek çoğumuzun ihmal ettiği, dinimizin en temel düsturlarından biri olan şükür farkındalığını hatırlatacak bir defter-kitap Şükür Defteri. Hem okuyucuya nelere şükredebileceği örnekler üzerinden veriliyor hem de defterin diğer yaprağına okuyucunun o günkü şükrünü yazabilmesi için bir fırsat tanıyor Şükür Defteri. Uçan kuşa, gören göze, hisseden kalbe, kalem tutan ele sahip tüm okuru bu muazzam nimetlerin şükrünü eda etmeye davet ediyor Şükür Defteri. İbret nazarıyla bakan insan için şu koca alemde şükretmeye değer o kadar çok şey var ki! "Siz şükrederseniz Allah size neden azap etsin." ayeti kerimesinden yola çıkarsak şükür, Müslümanın hayatının merkezinde olması gereken bir ibadettir. Şükür Defteri bu farkındalığı  en sade, en latif şükür örnekleriyle, bazen başımızı önümüze eğip nasıl bu kadar şükürsüz olduğumuzu acı bir tecrübeyle gözler önüne seriyor. Cenab-ı Hakk'ın buyurduğu gibi: "Sahiden ne kadar da az şükrediyoruz!"

Cenab-ı Hak Kur'an-ı Kerim'de "Ne kadar az şükrediyorsunuz!" diye buyurur. Sahi şöyle bir etrafa bakıldığında bahşedilen onca nimete rağmen neden hep şikayet halindedir insan? Gören gözümüz, işiten kulaklarımız, sevdiklerimiz, ailemiz, sağlığımız, şu berrak gökyüzü, rengarenk ağaçlar.... az şey midir bunlar? Büyükler şöyle ifade eder. "Tüm ömrümüzü şükürle geçirsek sadece göz açık kapamanın dahi şükrünü eda edemeyiz." İnsana verilen sayısız nimete karşı her yerde ve her zaman nimetin asıl sahibini aklında tutacak bir efsunlu kelimedir şükür. Şükredin ki nimetlerimi arttırayım diyen Yaratıcı'ya en büyük ve halisane teşekkürün adıdır şükür. Benliğimizi tedavi eden, bizi dirilten bir şenliktir şükür. Allah'ım sen şükrümüzü arttır.

Sıcak evimiz, sağlığımız, huzurumuz için sonsuz kere sonsuz kez şükürler olsun.

Modern dünyanın zaman mefhumunun giderek daralttığı, anın anlamını neredeyse yitirmeye başladığı bugünler, doldurmamız gereken en büyük boşluğu aslında içimizde açmakta. Giderek derinleşen ve büyüyen bu boşluk Cenab-ı Hak'tan uzaklaşmakta olan günümüz Müslümanlarının önünde duran en büyük tehlikelerden biri. Devamlı durduğu yeri beğenmeyen, hep daha ileriye gitmeye hevesli günümüz insanına biraz durup, nefes almayı salık veriyor Şükür Defteri. Durabildiğimiz, nefes alabildiğimiz için ne kadar şanslı olduğumuzu hatırlatıyor. Güne sağlıkla gözlerimizi açabildiğimiz için, sıcacık evimizde uyandığımız için, kahvaltımızı sağlıkla yiyebildiğimiz, çayımızı rahatça yudumlayabildiğimiz için ne kadar nasipliyiz oysa! Şükretmek bir terapidir aslında, nimeti arttıran bir farkındalık sürecidir. Nitelikli bir düşünce ve tefekkürle nimetlerin farkına varan insan bulunduğu her koşulda şükredecek yani mutlu olacak bir kapı aralar kendine. Aralanan bu kapı onu istikamete götürerek hem dünyasını hem ukbasını imar etmesine yardımcı en büyük yoldaş olacaktır.