Hüseyin Sönmezay
Bulgaristan’da doğmuşum ben. Babamla bir fotoğrafımız var, siyah beyaz. Dünyadaki ikinci yılım sanırım. Elimdeki topun rengini bilemiyorum ama o yaşlarda futbolu seviyormuşum. Altı yaşlarındaydım, babam bir gün ağacın dalına konmuş bir kuş çizdi defterime. “Ben de çizerim bunu.” dedim. Aldım kalemi elime, başladım çizmeye. O zamandan beri sürekli çiziyorum. Boynu yıldızlara kadar uzanmış zürafa, bulutların üzerinde uçan balinalar, balıklar... Hiç olur mu öyle şey deme! Neden olmasın? İstersen sen de dene. Kızımın defterine ağacın dalına konmuş bir kuş çizdim, gözleri parladı... O günden
beri sürekli bir şeyler çiziyor. Beraber salonun koltuğundan okyanusun derinliklerine dalıyoruz. Yorulunca halının üzerine uzanıp tavandaki yıldızları, gezegenleri, uçan balinaları seyrediyoruz. Otuzlu yaşların ortalarındayım. Yansımasını her yerde gördüğüm, gözlerimi kamaştıran, kalbimi ısıtan güneşi arıyorum...
Eserler yükleniyor...