Can Avar… Aslında sıradan bir çocuk… Her gün dünyayı kurtarmasını saymazsak tabii!

Kurt adamlar, hayaletler, mumyalar, vampirler, uzaylılar... Hepsiyle tek başına savaşıyor. Bizler de onun sayesinde yatağımızda rahat uyuyabiliyoruz. Ah! Bir de büyükleri bu  başarılarına inandırabilse... Mesela annesini evlerinin  bir ejderha tarafından ısıtıldığına ikna edebilse ya da yıllardır kedi diye besledikleri hayvanın aslında bir rakun olduğunu herkes öğrense... Anlayacağınız Can’ın büyüklere anlatmak istediği çok şey var!

Hazır mısınız? Can yine acayip bi’ maceranın içine dalıyor. Ürkünç bi’ aynanın içine hapsoluyor ve her şey tersine dönüyor. İyiler kötü, kötüler iyi oluyor! Acaba Can en sevdiği insanların kötü ikizleriyle nasıl savaşacak? Çünkü bu alternatif dünyada bildiğimiz tüm kurallar tepetaklak olmuş! Bakalım Can ve takımı bu işin, pardon aynanın içinden çıkabilecek mi? Anlayacağınız yine bi' dolu acayiplik, gariplik ve biraz da iğrenç şey bu kitapta sizleri bekliyor!

 

Piyasadaki kitapların hayaletler, vampirler ve cadılar gibi gerçeküstü kötü karakterlerine eğlenceli göndermelerde bulunan kitap, kendi "naif kötü karakterlerini" sunuyor okura. Her maceranın sonunda da -didaktikliğe kaçmadan- bir mesaj verilmiş oluyor...

Ellerine aldıkları her kitap, bir anda yanıp küle dönüşebilir. Kitap gibi güzel bir şeyi yok etmek... Samanderler gerçekten çok kötüler çok!

Roman, hayalperest bir çocuk olan Can ve iki arkadaşının her durumdan bir macera çıkararak "klasik kötü" tanımına hiç uymayan "kendi kötüleriyle" mücadelelerini konu alıyor.