Liya'nın dünyası renklerle doluydu. 
Onun için fırçası elindeyken, düşlerini çizmekten daha güzel bir şey yoktu. Bir gün, hayallerini şekillendiren Düş Fırçası esrarengiz bir şekilde ortadan kayboldu!
Liya onu her yerde aradı ama bulamadı. Zamanla içindeki renkler de solmaya başladı. Ancak bu kayıp onu bambaşka bir yolculuğa çıkardı.
Denizi hiç görmemiş insanların duvarlarına dalgalar çizdiği bir kasabaya, doğanın kalbindeki bir tiyatro sahnesine, gökyüzüne hayallerin bırakıldığı bir uçurtma tepesine ve yeni dostluklara...
Bazen kaybolan şeyler kendimizi eksik hissettirse de, aslında bizi tamamlayan, onları ararken öğrendiklerimizdir. 
Liya'nın bu gizemli yolculuğuna katılmaya hazır mısın?

"Bu yolculukta seni ararken çok şey öğrendim. İnsan sevdiği bir eşyasını kaybetse de umudunu hiç kaybetmemeliymiş. Anladım ki yetenek, bir araca bağlı olmazmış. Ve en güzel keşif, aslında kendi içimizde saklı olanın bulunmasıymış."

Sanatın yalnızca bir araçla değil, hayal gücüyle şekillendiğini gösterir. Özgünlüğün ve kendini ifade etmenin değerini vurgular. Dayanışma, dostluk ve paylaşmanın önemini anlatır. Keşif ve öğrenmenin yaşam boyu süren bir yolculuk olduğunu hatırlatır. Çocukların öz güven kazanmasını ve kendi yeteneklerini fark etmelerini sağlar. Sanatın sınırlarının olmadığını gösterir. Merak duygusunu besleyerek, dünyaya farklı gözlerle bakmaya davet eder.