Midge, yeni okulunda çok mutsuz! Eski okulunu, arkadaşlarını özlüyor ve ailesinin geçmişteki gibi bir arada olmasını istiyor. Midge’nin yeni okulundaki arkadaşı Mo ise çok mutlu! Midge ile oyunlar oynamak için sabırsızlanıyor. Ancak Mo ne kadar arkadaş olmaya çalışırsa Midge o kadar geri adım atıyor. Sanki başının üzerinde asılı duran görünmez bir yağmur bulutu var:
Şıp, şıp, şıp…

Mo, kendisinin de okula ilk geldiğinde ne kadar mutsuz olduğunu hatırlayacak. Midge'in mutlu olmasına yardım etmeye ve ona üzülmenin o kadar da kötü bir şey olmadığını göstermeye çalışacak. Acaba başarılı olabilecek mi?
Hiçbir üzüntü sonsuza dek sürmez. Her yağmurdan sonra mutlaka güneş açar.

Çocukları her ne kadar üzüntü, karamsarlık gibi duygulardan korumaya çalışsak da yaşadığımız dünya her zaman tozpembe olamayabiliyor. Bu yüzden onların mutsuzluk gibi duygularla tanışması ve bunlarla nasıl mücadele edebileceğini öğrenmesi gerekiyor. İşte bu kitap tam da bunu sağlıyor. Mo, Midge'ye üzülmenin normal bir duygu olduğunu ama her yağmurdan sonra mutlaka güneş açacağını unutmaması gerektiğini öğretecek. Kitap, dikkat çekici ve renkli çizimleriyle okuru, sıcacık bir dostluk hikâyesine davet ediyor.

“Yağmur bitkiler için, gözyaşı da bizim için yararlıdır. Bu yüzden üzgün olduğumuzda ağlamamız gayet normaldir. Herkes bazen üzülür.”

Bu kitap olumsuz duygularla başa çıkmayı öğreten bir eser. Çocuklara umutlu olmayı aşılayan, iç dünyalarını ve duygu gelişimlerini keşfetmeye fırsat veren bir öykü söz konusu. Başarılı çizimleri, akıcı anlatımıyla okumayı sevdiren bu kitap arkadaşlık, uyum sağlama, problem çözme, yardımlaşma gibi önemli konuları da içinde barındırıyor.