
INSTAGRAM PAYLAŞIMLARI
Cam Irmağı Taş Gemi (Bez Ciltli)
Elif’i bulsa, yolu Elif’e varsa hikâyesinin bir sonu olacak Be’nin; aşkının kapkaranlık hikâyesi bir yerinden aydınlanıverecek.
Marka | : Timaş Yayınları |
Kitaplık | : Edebiyat Kitaplığı |
Diziler | : Öykü |
Sayfa / Ebat | : 248s. / 13,5x21 |
İlk ve Son Baskı | : Şubat’20 / Şubat’20 |
Baskı Sayısı | : 16 |
Kapak Tasarım | : |
ISBN | : 978-605-08-3293-8 |
Barkod | : 9786050832938 |
KDV Dahil Fiyat
Arka kapak
Taşın boyanmasıydı âdet olan, sıra boyamalara geldi. Yontucunun, kullandığı boyalara güveni sonsuzdu. Asırlarca dayanacaklarını, solmayacaklarını, bambaşka renklere dönüşmeyeceklerini biliyordu. Kimi bir deniz kabuğunun, kimi bir çömlek parçasının içinde karıştırdı renkleri. İstese, sonsuz sayıda renk elde edebilirdi. İstemedi. Kimi iç açıcı, kimi kasvet verici, ama hepsi de canlı ve kalıcı renklerle yetindi. Gözlerini karla hiç ovmamış kadınların ülkesinde buz mavisi, yağmur grisi gibi, kar beyazının da olmazdı elbet ama renklerin en zor olanı, kendisinden başka bütün renkleri yutanı, renksizlik kılanı, göz yakıcı çiğ beyaz bile onun duvar resimlerinde yumuşadı, uysallaştı. Hacmini buldu, boyun eğdi, renklerden bir renk oldu. En çok da bir yıldız ırmağının üzerinde akan lâcivert gökyüzünün altında güzel durdu. Çünkü kraliçe her defasında yıldızlı gök altında beyaz bir elbise giyiyor oluyordu.
Yontucu her şeyi üstün bir gerçekçilik duygusuyla tamamladı. Tasvirleri arasında bu gerçekçilikle bağdaşmayan tek sahne, lâcivert ırmağın burgaçlı dalgaları arasına saldığı, batacağı ya da yol alacağı zamanın tek anlık aynasından belli olmayan taş geminin üzerine kaldı. Onun da tek yolcusu vardı.