INSTAGRAM PAYLAŞIMLARI
Frankenstein Bağdat'ta
- Şiddetin gerçekle gerçeküstü arasındaki sınırı çizdiği, yaşananların kalbinden muhteşem bir roman... - Gerçeküstüyle aşırı gerçekçilik arasında bir sarkaç: Frankenstein Bağdat’ta.
Marka | : Timaş Yayınları |
Kitaplık | : Edebiyat Kitaplığı |
Diziler | : Dünya Edebiyatı |
Sayfa / Ebat | : 320s. / 13,5x21 |
İlk Baskı | : Kasım’18 |
Baskı Sayısı | : 1 |
Kapak Tasarım | : |
ISBN | : 978-605-08-2924-2 |
Barkod | : 9786050829242 |
Orijinal Dil | : Arapça |
KDV Dahil Fiyat
Arka kapak
ABD işgali altındaki Bağdat’ın yıkıntıları arasındaki tuhaf sakinlerinden Hadi boş zamanlarını kahvehanelerde hikâyeler anlatarak geçiren bir eskicidir. Yıkık evlerden, çöp yığınlarından, patlama alanlarından topladığı döküntülerin yanında çok tuhaf şeyler de vardır aslında: Ceset parçaları…
Bu parçaları bir ceset yaratmak için bir araya getirmekteki asıl amacı -iddiasına göre- hükümetin bunları insan olarak tanıması ve hak ettikleri bir defin vermesidir. Fakat bir gün ceset kaybolur ve hemen ardından ürkütücü cinayetler dalgası şehri kasıp kavurmaya başlar. İfadelere göre katil vurulsa da yaralanmaz, ölmez; üstelik korkunç görünümlü bir canavara benzemektedir. Ve işte böylece Hadi, hayatta kalabilmek için insan vücuduna ihtiyaç duyan bir canavar yarattığının farkına varır – geçmiş hesapların peşine düşen bir intikam makinesi.
“Bağdat’ın yeni edebi yıldızı” (The New York Times) olarak anılan Ahmed Saadavi’nin kaleminden Frankenstein Bağdat’ta, modern Irak’ın gerçeküstü gerçekliğini, korku ve kara mizahı harmanlayarak edebiyatla zirveye taşıyor.
“Savaştan zarar gören Irak’ın günlük hayatına göz kamaştırıcı ve etkileyici bir bakış.” — Publishers Weekly
“Frankenstein’ın birçok iyi yeniden anlatımı bulunmakla birlikte, bunlardan çok azı Shelley’nin öyküsündeki metaforik zenginliğe ulaşabildi... Zarif ve sade anlatımıyla Saadavi, hayaletlerin cirit attığı, kayıp insanların her zaman geri döndüğü, adaletin kaybolduğu ve iyi niyetlerin bile aslında bozulduğu bir şehre götürüyor okuru. Korku, gizem ve trajedinin büyüleyici ve ürkütücü bir karışımı.” — Booklist
“Birçok büyük edebî eserde olduğu gibi bu roman da sadece bir hikâye anlatmıyor. Aksine birden çok boyuta yayılıyor, her katman yeni bir şey ortaya çıkarmak için açılıyor. Yüzeysel haber bültenlerinin çok ötesine geçen roman, Amerikan işgalinin ne yaptığını, şiddetin nasıl daha fazla şiddeti doğurduğunu ve masumiyetle suçluluk arasındaki çizginin ne kadar ince, ne kadar keskin olduğunu gözler önüne seriyor. Dâhice ve dehşet verici, Frankenstein Bağdat'ta önemli bir roman.” — World Literature Today
“Hayaletleri henüz huzura kavuşamamış bir ülkenin dokunaklı ve acıklı tasviri.” — Literary Review