
Gül Ve Ben
Gül'ün izinde, yeniden...
Marka | : Timaş Yayınları |
Kitaplık | : Edebiyat Kitaplığı |
Diziler | : Şiir |
Sayfa / Ebat | : 88s. / 13,5x21 |
İlk ve Son Baskı | : Şubat’06 / Şubat’23 |
Baskı Sayısı | : 5 |
ISBN | : 978-975-362-411-4 |
Barkod | : 9789753624114 |
110.00 TL
KDV Dahil Fiyat
Arka kapak
Kan ve gözyaşlarıyla beslenen çağımızda, şerha şerha çatlamış çorak topraklarımıza bir rahmet gibi Yağmur düştü önce...
Ve çiçeklerin adını unuttuğumuz bir zamanda Gül ve Ben geldi...
Renksiz kokusuz naylon çiçeklere gül adını koyduğumuz bir zamanda, bülbüllerin sustuğu, gülzarın tarûmar olduğu bir zamanda. Yağmur′la yıkanmış topraklarımıza gül dikmeye geldi Nurullah Genç...
Ve gördük ki, ′Gül, Yağmur′un bir sonraki adıdır′...
gül sesleri geliyor; her yer duâ ve niyâz
açtı gök kapısını yerde çiğ taneleri
adımları parıltı, alınları bembeyaz
dağılıyor evrene gülün mestâneleri
sen ki, en büyük Gül’sün, en çok gülü seversin
söyle bahçıvanına, bir gül de bana versin
Editörün görüşü
Gül ve Ben, Nurullah Genç'in şiir yolculuğunun önemli duraklarından biri. Yağmur'la başladığı yükselişini ve estetize edilmiş sesini başarıyla sürdürdüğünü görebiliyoruz.
En önemli cümle
gül sesleri geliyor; her yer duâ ve niyâz
açtı gök kapısını yerde çiğ taneleri
Bu kitap neden önemli
Gül ve Ben, Yağmur kitabındaki naat geleneğinin modern bir yorumu sayılabilir. Bu anlamda modern şiirin içinde Nebevi sesin nasıl yeniden şekilleneceğini göstermesi açısından önemli bir yerde duruyor.