Aşkın, inancın ve kaybın sınavını veren iki genç yürek…

Evra, resimlerine sakladığı fısıltılarla, gözlerinden düşmeyen hüzünle yaşayan bir genç kızdır. Ensar ise hem kalbinin hem de inancının sesini dinleyen bir delikanlı. Üniversite sıralarında başlayan arkadaşlıkları, kısa sürede kalplerinde sakladıkları büyük bir sırra dönüşür. Ama Evra’nın sert ve hoyrat babası, Ensar’ın ailesinin endişeleri, onları belirsiz bir geleceğin kapısına sürükler.

Paris’e uzanan umutlu kaçış planları, içlerinde kapanmayan yaralar ve kaybolan bir evladın acısıyla birleşir. Evra tuvallerinde tek bir acıyı fısıldar: İçimde susmayan bir çocuk ağlar...

Kitapları yüz binlerce okur tarafından tekrar tekrar okunan ve tavsiye edilen Ahmed Günbay Yıldız’dan, yürek burkan bir aile dramı ve sevdanın en saf, en kırılgan hâllerini anlatan bir roman.

“Savunmasız bir kale olmamalıymış yürek dediğin ve zorbalıklara karşı koymayı bilmeliymiş haksızlığa uğrayanlar.”

• Yazar, uzun yıllardır geniş kitlelere ulaşan, inanç, aile ve gençlik temalarını başarıyla işleyen bir kalem. Bu eser, onun hem toplumsal hem de psikolojik derinliği olan romanlarının önemli halkalarından biri. • Kitap, sadece dramatik bir aşk hikâyesi değil; aynı zamanda özgürlüğün, inancın ve cesaretin önemini hatırlatan bir yaşam dersi sunuyor. Okur, karakterlerin mücadelesinden kendi hayatına dair çıkarımlar yapabiliyor. • “İçimde susmayan bir çocuk” metaforu, aslında hepimizin içinde taşıdığı yaralı, özlem dolu, özgürlük isteyen yanımıza sesleniyor. Bu, kitabı sadece bir aşk ya da dram romanı olmaktan çıkarıp evrensel bir hikâyeye dönüştürüyor.