INSTAGRAM PAYLAŞIMLARI
Son Bölüm
Çağın hasta ettiği "olağan şüpheliler"in hikâyesi… Knut Hamsun'un ölüme bambaşka bir pencereden baktığı, yazarlık kariyerindeki en farklı roman…
Marka | : Timaş Yayınları |
Kitaplık | : Edebiyat Kitaplığı |
Diziler | : Dünya Edebiyatı |
Sayfa / Ebat | : 400s. / 13,5x21 |
İlk ve Son Baskı | : Eylül’20 / Eylül’20 |
Baskı Sayısı | : 1 |
Tercüman | : |
Kapak Tasarım | : |
ISBN | : 978-605-08-3431-4 |
Barkod | : 9786050834314 |
Orijinal Dil | : Norveççe |
335.00 TL
KDV Dahil Fiyat
Arka kapak
Son Bölüm, çağın hasta ettiği çoğu insanın acılarını dindirmek üzere kapandığı Torahus Sanatoryumu’ndaki olağan şüphelerinin hikâyesi... Romanda bir grup merkezî karakter var, ancak belirgin bir ana kahraman yok. Karısının sadakatsizliğini keşfettikten sonra sanatoryuma kapanan ve çevresini sürekli canına kast etmekle tehdit eden İntiharcı, bunlardan biri. Başka bir konuk güzel Julie d’Espard, çocuğunun babası sahte kont Flemming bir gün ortadan kaybolduğunda Julie iyi kalpli ve erdemli çiftçi Daniel’e sığınıyor.
Son Bölüm Hamsun’un ölüm temasına odaklandığı, yazarlık kariyerinin en farklı romanlarından biri, otoritelere göre Thomas Mann’ın Büyülü Dağ’ına kardeş bir roman. Modern hayatın insanı nasıl yozlaştırdığını anlatan, çarenin doğaya dönmekte, özümüze dönüp bakmakta olduğunu hatırlatan bir hikâye.
“Hamsun’un üslubu dış görünüşüyle ihtişam ve süsten uzaktır. Güzellik onun sadeliğinde gizlidir. Anlatırken felsefe yapar. Ama onun önceden ne diyeceğini kestirmeye çalışmak boşunadır. Ahlaki bir dogma, sosyal bir hipotez ortaya atmaz. Onun düşünceleri bir ideal kadar hürdür.” – Maksim Gorki
Bu kitap neden önemli
Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Knut Hamsun'un yazarlık kariyerinin en farklı romanlarından biri Son Bölüm. Hamsun'un diğer eserlerindeki tanıdık motifler burada da var: Norveç kırsalı, pastoral hayat ve tabiat övgüsü... Son Bölüm'ün farkı odağında ölümün yer alması. Otoritelere göre edebiyat tarihinde Thomas Mann’ın Büyülü Dağ’ı ile yan yana duran Son Bölüm, Türkçe edebiyatın köşe taşlarından Behçet Necatigil'in çevirisiyle taçlanıyor.