Gözünü budaktan sakınmayan, er meydanından asla kaçmayan, haksızlığa tahammülü olmayan; mert, cesur Türk gencinin timsali Hanoğlu’nun Bizanslı savaşçılarla, Deylemli erlerle giriştiği mücadeleleri, nice bileği bükülmez, sırtı yere gelmez yiğitleri alt edişini okurken Selçuklu Devleti’nin kuruluşuna şahit olacak, diyar diyar at koşturan akıncıların coşkusunu, fetih aşkını yüreğinizde duyacaksınız

Bu yapıtta Ahmet Yılmaz Boyunağa Türklerin İslamiyete geçiş sürecini inceleyip, bu dönemin iç çatışmalarını, sorunlarını ve toplumsal yapısını anlatırken Selçuklu Devletinin kuruluşunu da anlatıyor. Hanoğlu karakterinin, işgal yüzünden bir boş kayıkla dereye bırakılmış bir bebekten bir kahramana dönüşümü, yaşadığı macera ve sonunda Bizans İmparatoru da dahil herkesin saygısını kazanması ise, kurgu açısından, eseri heyecan verici ve eğlenceli kılan taraf.

Ölürsek beraber ölürüz, sağ kalırsak da beraber…

-Ahmet Yılmaz Boyunağa yıllar boyunca çok fazla sayıda öğrenci yetiştirmiş, Türkiye eğitimine çok büyük katkı vermiş birisidir. -Kurgularında öğretmenliğinin olumlu etkisi görülür, inanılmaz akıcı, okuru içine alan ve öğrencilerin sevdiği bir dil oluşturur. -Romanlarında ele aldığı tarihi konular sayesinde eğlendirerek öğretir. Kitapları bir bütün halinde okunduğu takdirde Türk-İslam tarihi hakkında çok ciddi bilgi edinilmiş olur. -Romanlarında tarihe yüzeysel bir yaklaşım yoktur, okurlarına dönemin tarihsel ve toplumsal koşullarını da öğretmeyi hedefler.