Anıl Basılı, Başarısızlar Kulübü'nde bizlere başarı kavramını sorgulatmıştı. Herkesin içinde gizli yeteneklerin olduğunu, herkesin her konuda yetenekli olmak zorunda olmadığını, bizi asıl başarısızlığa sürükleyen şeyin bize dayatılan "başarı" anlayışı olduğunu, zaman zaman başarısız olmanın normal olduğunu bizlere anlatmıştı. Mükemmeller Kulübü'nde ise bize dayatılan benzer bir kavramı sorgulamaya başlıyoruz: Mükemmellik! Bu kitapta Anıl Basılı'nın sorgulayıcı kalemiyle kendimize birtakım sorular sormamız gerekecek. Mükemmel insan var mıdır? İnsan mükemmel olmak zorunda mıdır? Mükemmel olma kaygısı, içimizdeki potansiyeli açığa çıkarmamızın önündeki en önemli engellerden biri olabilir mi? Şampiyon, Tükenmez Nil, Süpercan ve Güçlü'nün maceralarıyla "mükemmel" bir yüzleşme bizi bekliyor!

“Çünkü yoruldum. Anlıyor musun? Olmadığım biri gibi davranmaktan, başkalarıyla uzun bir yarışta olmaktan, beni kimsenin anlamadığını düşünmekten… Sistemin bir parçası olmaktan yoruldum. Bu kuralları koyarken ne düşündüğümü çok iyi hatırlıyorum. Şimdi ne istiyorum biliyor musun? O zaman düşündüğüm her şeyi unutabilmek.”

* Toplumun dayattığı mükemmel, başarılı olma algısının karşısında kendi benliğimizi savunan bir kitap. * Başkalarının belirlediği kalıplarla başkalarının yollarında yürümenin bir yere kadar başarılabileceği, insan benliğinin buna uygun olmadığı, kendi ruhumuzla kendi yolumuzu belirlememizin güzelliği vurgulanıyor. * Çocukların, ebeveynleri tarafından oldukları gibi kabul görmediklerinde yaşadıkları psikolojik sorunların örneklerini, çocuklar için onaylanma isteğinin ne kadar önemli olabileceğini görüyoruz. * Sistemin çocuklar arasında nasıl rekabet ortamı oluşturduğuna, bu rekabet ortamının çocukların iyi duygularına nasıl zarar verebileceğine şahit oluyoruz. * “Ben” olmadan “biz” olamayacağını görüyoruz.