Küçük sosyal bilimcilerin büyük macerası nefes kesmeye devam ediyor. Melis ve Barış kardeşler bilim panayırına hazırlanırken bir yandan da kilitli sandıklarını açmak için yine yollara dökülecek. Hem de çoook uzaklara doğru. Bu defa kendini zorla sevdiren köpekleri Çamur da peşlerine takılıyor.

Kahramanlarımız  Antik Ege’de Aristotales’le beraber büyük bir suçun gizemini çözerken, Sanayi Çağı Avrupa’sında çocuk işçi Thomas’ı kurtarmak için hayatlarını ortaya koyacak. 

Bir kölenin özgürlüğünün bedeli ne olabilir? Stephan Hawking ve Galileo Galilei'yi panayırda buluşturan şey ne? Müdür Kam Melis ve Barış’ı nihayet ÇEK üyeliğine kabul edecek mi? Tüm bu soruların cevabını güç taşlarının arasında gezinirken bulacaksınız.

"Yeter ki kullanmaya niyetiniz olsun. Bilimsel bilgi her zaman yanınızda." "Bir bilimcinin en önemi özelliği meraklı olması değil midir?" "Soru sormak, hayal kurmak serbest olursa her türlü buluş yapılabilir."

Kitabın dili sosyal bilimlerin hayata yaklaşımıyla paralel. Ötekini incitmemeye önem veren, çok boyutluluğu benimsemiş, yargılamayan, anlamaya çalışan, kesinliklerden daha çok, olasılıklara yer veren bir dil. Çocuklar aslında doğal olarak değişime açık ve yenilikçidir; önyargılardan uzaktır. Ancak toplumsal dinamiklerin yaydığı öğrenmeler onların doğasını bozar. Nefret söylemi, çatışma çocuğun hayatında büyüdükçe daha çok kendini gösterir. İşte bu bozulmaya karşı alınabilecek önlemler yine toplumun içindeki dinamiklerden sosyal bilimlerde aranabilir. Bu kitabın amacı, bu yıkıcı etkiye panzehir akıtan kanallardan biri olmaktır. Bilimsel araştırma basamaklarının basitçe verildiği bu kitapta eleştirel düşünce, gözlem ve bilim etiği gibi kavramların, küçük bilimcilerin düşünce evrenine nasıl da rahatlıkla sızdığına tanık olacaksınız.