Tan Yeri-Zifir, "Haramdan Sakın" serisiyle yüz binlerce okura ulaşan Merve Özcan’ın kaleminden uzun zamandır beklenen yepyeni bir soluk…

Birbirine düşman iki halk ve zamandan, dünyadan soyutlanmış, kısıtlanmış, dışlanmış bir bölge; Ateşoyuk.

Ve bu toprakların şahit olduğu savaş, efsane, kan, aşk ve kaybın hikâyesi...

Bir orman vardı.
Adamı gizler, kadını saklar, dalları arasına gecenin zifirini sarardı.
Kadın adamı bir okla vurur ama yine kendini yaralardı. Zihnindeki eksikleri adamın izleriyle yamar, sonra da yine adamın gölgelerini kovalardı.
Bastığı topraklar zulümle sarılmışken ikisi de savaş için silahlarını kuşanmıştı fakat onları bekleyen ilk savaş zihinlerinde çoktan başlamıştı.

“Önümde boylu boyunca uzanan bir uçurum, ben o uçuruma yürüyorum. Adımlar benim, kaybı gören gözler benim, beden benim bedenim… Ama yürüyen ben değilim.”

Haramdan Sakın serisiyle kemik bir okur kitlesi oluşturan ve gün geçtikçe yeni okurlar kazanan Merve Özcan’dan yeni bir seri geliyor. Tan Yeri-Zifir, yazarın ilk kitaplarından oldukça farklı bir metin olmasının yanı sıra hâlihazırdaki okurların da beğenisini kazanacak. Farklı bir gerçeklikte, farklı bir macera.

"Önümde boylu boyunca uzanan bir uçurum, ben o uçuruma yürüyorum. Adımlar benim, kaybı gören gözler benim, beden benim bedenim… Ama yürüyen ben değilim."

Yüz binlerce okura ulaşan Haramdan Sakın serisinin ardından Merve Özcan'ın kalemiyle yeni bir seriye başlıyoruz. Merve Özcan İslami değerlerle günümüz gençliğinin dilini, ilgi alanlarını ve yönelimlerini ustalıkla harmanlayan bir kalem...