Bilgelikler Kitabı
Bilge kişinin nezdinde hikmet, ilim yolunda dosdoğru olmaktadır.
Marka | : Sufi Kitap |
Kitaplık | : Sufi Kitaplığı |
Diziler | : Tasavvuf Klasikleri |
Sayfa / Ebat | : 160s. / 13,5x21 |
İlk ve Son Baskı | : Ekim’23 / Ekim’23 |
Baskı Sayısı | : 1 |
Tercüman | : |
ISBN | : 978-625-7949-93-4 |
Barkod | : 9786257949934 |
Üst Başlık | : Hıredname-i İskenderi |
175.00 TL
KDV Dahil Fiyat
Arka kapak
"Fazilet ve bilgiçlik olsun diye ilim ve hüner istemiyorum.
Kurtuluş ehlinin istediklerini de istemiyorum, çünkü mübah olan huri ve köşklerden de geçtim.
Senden yalnızca saflaşmış, eğri büğrü olmayan bir gönül istiyorum. Bir gönül ki onda senden gayrısına yer yoktur.
Tüm dünyevi dertlerden arınmış, bir tek senin eşsiz derdinle dertlenmiş bir gönül isterim.”
Bu eser, büyük âlim ve edebiyatçı Molla Abdurrahman el-Câmî'nin yedi kitaptan oluşan büyük ‘Yedi Taht’ mesnevisinin son kitabıdır. Diğer mesneviler ‘aşkı’ konu edinirken burada her şey ‘akıl’ kavramı ekseninde dönmektedir. Elbette burada sözü edilen akıl hesapçı ve menfaatçi kuru akıl değil aşkla kemâle ermiş, kalple bütünleşmiş ve bu sayede İlahi hikmeti okumaya salahiyet kazanmış akıldır. Molla Câmî aklın bu ideal şeklini Orta Çağ anlatı geleneğimizin hayli aşina olduğu Büyük İskender’in hikâyesi üzerinden anlatmaktadır. Daha önceki İskender anlatıları (İskender-nâmeler) onun kahramanlık ve serüvenlerini anlatırken, Câmî bu türden ayrı olarak, onun yaşam serüvenini hikmet ve bilgeliğe giden bir yolculuk olarak sunmaktadır. Ona göre mühim olan İskender’in ne büyük fetihler yaptığı, hangi savaşlara katıldığı, savaşlarda ne tür askeri taktiklere başvurduğu değil kimlerin rahle-i tedrisinden geçtiği ve hayatının en önemli süreçlerini içine alan ibretlik hayat yolculuğudur.
Editörün görüşü
İslam tarihinde daha çok efsanevi yönüyle tanıdığımız Yunan Hükümdarı İskender, savaşları ve elde ettiği başarılarıyla dolu hayatının yanı sıra vefatından sonra edebiyata kattığı İskender-nâme türüyle de adından sıklıkla söz edilen bir figürdür. Nasıl olur da bir imparator ve savaşçının hayatı edebiyatın bu kadar içine girebilir? Bunun altında yatan en temel sebep, İskender'in çocuk yaştan itibaren aldığı eğitimdir. Gerek Türk edebiyatında gerek Fars edebiyatında İskender'in bu yönünü anlatan pek çok eser kaleme alınmıştır. Bu eserlerden biri olan ve İskender'i bilgelik kelimesiyle buluşturan Fars edebiyatın en büyük üstatlarından, Ali Şîr Nevaî gibi Türk şiirin en önemli isimlerini etkilemeyi başarmış mutasavvıf şair Molla Cami, bu çalkantılı sergüzeşti tasavvufi bir alt metinle bizlere sunuyor. Tarihi bir şahsiyet anlatılmıyor bu kitapta, bu tarihi şahsiyeti İskender yapan vasıflar sıralanıyor. Adalet, erdem, bilgelik... Günümüz okuruna seslenişi tam da ihtiyaç duyduğumuz bu kelimelerle oluyor. Kitap "Bilgelik ve hikmet sahibiysen asıl güçlü sensin." düsturuyla hareket ediyor.
En önemli cümle
"Öyle bir yaşam sür ki sen doğuda olsan bile batıdakiler, dualarında senin hüküm sürmeni istesinler."
Bu kitap neden önemli
Tarihe nam salmış büyük İskender, bu kitapta hikmete ve bilgeliğe giden süreçte bir metafor olarak sunulmaktadır. Hükümdarlığının zirvesinde ve çok genç yaşta vefat eden "büyük" imparatorun hayatı üzerinden verilmek istenen mesajlar şiir dilinin estetiği ve anlam gücüyle işlenmiştir. İmparator oluşu, seferleri, bilgelerin huzurunda bulunuşu, yaşlılık ve düşkünlüğün zorluğu, nasihat dinlemenin önemi gibi pek çok ahlaki değer İskender'in hayatı üzerinden bizlere gösterilmekte. Figür olarak gayrimüslim bir şahsın merkeze alınmasının sebebi onun kuşakları etkileyen ve herkesin aşina olduğu bir isim olmasıdır. Molla Cami kitabının yazılış gayesini
"Efsane anlatmak benim işim olmadığından, bunun yerine bir hıredname (bilgelik kitabı) yazmayı seçtim.
Zira hikmet sırlarından bahsetmek, eski hikâyeleri okumaktan (tekrarlamaktan) iyidir." beytiyle özetler.