
Gönül Sohbetleri
Ö. Tuğrul İnançer, tarikat ve şeriat birlikteliğini şüpheye mahal bırakmayacak bir kesinlikte okurun nazarına sunmakta.
Marka | : Sufi Kitap |
Kitaplık | : Sufi Kitaplığı |
Diziler | : Tasavvuf Sohbetleri |
Sayfa / Ebat | : 176s. / 13,5x21 |
İlk ve Son Baskı | : Şubat’06 / Ekim’22 |
Baskı Sayısı | : 12 |
Kapak Tasarım | : |
ISBN | : 978-975-9161-00-2 |
Barkod | : 9789759161002 |
190.00 TL
KDV Dahil Fiyat
Arka kapak
Ö. Tuğrul İnançer ile Gönül Sohbetleri hayatın temel açmazlarını gönülle aşmayı öneriyor.
Akıl ve kalp dengesini önceleyen İnançer, mükellefiyetleri eda ederken muhabbeti de beraber yaşamak gerektiğine dikkat çekiyor. Gönlün bir muhabbet divanı olduğunu vurgulayarak, şeriat, tarikat, hakikat ve marifet gibi mertebeleri de örneklerle açıklıyor.
Hz. Âdem’i ilk mutasavvıf diye tanımlayan İnançer, başta Efendimiz olmak üzere, Ashab-ı Suffe, Şeyh Abdulkadir Geylânî, Mevlâna, Necmüddin el-Kübrâ, Eflâkî, Selahattin Zerkûb-i Konevî, Ebu Necîbi Suhreverdî, Ömerü'l Lahcî, Ahmed Yesevî, Ebul Vefa-i Kürdî gibi tasavvuf pirlerinden seçtiği menkıbelerle tasavvuf hayatını, terbiye sistemini aktarıyor.
Nefs tezkiyesi, kader, tedbir, fal, dua, nefsin mertebeleri, himmet, zikrullah, halvet, celvet, seyr ü sülûk, rüya, sadr, çile, devrân, sûfî terapi, kalp ve akıl gibi günümüz insanının kafasında soru işaretleri doğuran konularla ilgili yapılan sohbetler, okuyanlara gönül kapısını aralayacaktır.
Tarikat neden gereklidir? Mutmain olmak ne demektir? Kader elimizde mi? Tedbiri terk etmek ne demektir? Nefs tezkiyesi mümkün müdür? Kimler himmet eder? Adl-i İlâhî ne zaman tecelli eder? Rüyayla amel edilir mi? Levh-i mahfûz sabit midir?
Gönül Sohbetleri, bütün bu soruların cevabını ve daha fazlasını, bir gönül mimarı olan Ö. Tuğrul İnançer’in dilinden size aktarıyor. Kitap'tan "'Sadece' akıl, olmaz; 'sadece' gönül, olmaz; 'sadece' kalp, olmaz. Allah hiçbir şeyi 'sadece' yaratmamıştır. Yaratılış hikmetine muhaliftir. Her şeyin bir hududu vardır. Bir kişinin manevi yolculuğuna çıkarken kendisinde asgari bulunması gereken şey, akıl’dır. Akıl olmadığı zaman mükellefiyet bile söz konusu olmaz. Manevi yolculuk, seyr ü sülûk, aklın mükellefiyetlerini eda ettikten (farzlar) sonraki muhabbetin izharıdır. Kuş çift kanatla uçar, insanlar normalde iki adım üzerinde yürürler. İki adımla beraber yürüyemiyorsa o topaldır, aksaktır. Keza kuşun bir kanadı olmadı mı uçmaz. Mükellefiyet ve muhabbet kanatları beraber çırpılırsa uçup bir yerlere varabilir insan; tek kanatla bir yere gidilmez...."
Akıl ve kalp dengesini önceleyen İnançer, mükellefiyetleri eda ederken muhabbeti de beraber yaşamak gerektiğine dikkat çekiyor. Gönlün bir muhabbet divanı olduğunu vurgulayarak, şeriat, tarikat, hakikat ve marifet gibi mertebeleri de örneklerle açıklıyor.
Hz. Âdem’i ilk mutasavvıf diye tanımlayan İnançer, başta Efendimiz olmak üzere, Ashab-ı Suffe, Şeyh Abdulkadir Geylânî, Mevlâna, Necmüddin el-Kübrâ, Eflâkî, Selahattin Zerkûb-i Konevî, Ebu Necîbi Suhreverdî, Ömerü'l Lahcî, Ahmed Yesevî, Ebul Vefa-i Kürdî gibi tasavvuf pirlerinden seçtiği menkıbelerle tasavvuf hayatını, terbiye sistemini aktarıyor.
Nefs tezkiyesi, kader, tedbir, fal, dua, nefsin mertebeleri, himmet, zikrullah, halvet, celvet, seyr ü sülûk, rüya, sadr, çile, devrân, sûfî terapi, kalp ve akıl gibi günümüz insanının kafasında soru işaretleri doğuran konularla ilgili yapılan sohbetler, okuyanlara gönül kapısını aralayacaktır.
Tarikat neden gereklidir? Mutmain olmak ne demektir? Kader elimizde mi? Tedbiri terk etmek ne demektir? Nefs tezkiyesi mümkün müdür? Kimler himmet eder? Adl-i İlâhî ne zaman tecelli eder? Rüyayla amel edilir mi? Levh-i mahfûz sabit midir?
Gönül Sohbetleri, bütün bu soruların cevabını ve daha fazlasını, bir gönül mimarı olan Ö. Tuğrul İnançer’in dilinden size aktarıyor. Kitap'tan "'Sadece' akıl, olmaz; 'sadece' gönül, olmaz; 'sadece' kalp, olmaz. Allah hiçbir şeyi 'sadece' yaratmamıştır. Yaratılış hikmetine muhaliftir. Her şeyin bir hududu vardır. Bir kişinin manevi yolculuğuna çıkarken kendisinde asgari bulunması gereken şey, akıl’dır. Akıl olmadığı zaman mükellefiyet bile söz konusu olmaz. Manevi yolculuk, seyr ü sülûk, aklın mükellefiyetlerini eda ettikten (farzlar) sonraki muhabbetin izharıdır. Kuş çift kanatla uçar, insanlar normalde iki adım üzerinde yürürler. İki adımla beraber yürüyemiyorsa o topaldır, aksaktır. Keza kuşun bir kanadı olmadı mı uçmaz. Mükellefiyet ve muhabbet kanatları beraber çırpılırsa uçup bir yerlere varabilir insan; tek kanatla bir yere gidilmez...."
Editörün görüşü
Ömer Tuğrul İnançer, modern insanın çıkmazlarını her zamanki gibi etkileyici üslubuyla dile getirmektedir. Fakat, bu sadece durumu rapordan ibaret değildir, aynı zamanda bu çıkmaz sokaktan nasıl çıkılacağını da göstermektedir. Kişinin insanlıktan ve onun maddi cidarlarından çıkmadan nasıl ruhanileşebileceğini, hem halvet hem de celvet sırrıyla insanlar arasında Müslümanlığını yitirmeden nasıl davranabileceği bu sohbetlerde en güzel örnekler eşliğinde anlatılmakta.
En önemli cümle
Gönül sohbetleri gönül dostlarıyla yapılır. Gönül dostu âriflere de bir işâret yeterlidir.
Bu kitap neden önemli
Bu kitap tasavvufu bir hayat pratiği ve görüşü olarak yaşayan önemli bir zatın düşüncelerine ayna olması bakımından önemlidir.
İnançer, Tasavvufun menşeinden tarikatların oluşumuna kadar pek çok meseleyi sohbet kıvamında anlatmakta.
Zikir, tevhid, nefis tezkiyesi, halvet, celvet, nefsin mertebeleri gibi hususları vuzuha kavuşturmakta.