INSTAGRAM PAYLAŞIMLARI
Sarıca Paşa Ve Umur Bey Vakfı
Vakıf malları üzerindeki kıyasıya rekabetin ilginç hikayesi...
Marka | : Timaş Akademi |
Kitaplık | : Timaş Akademi Kitaplığı |
Diziler | : Timaş Akademi - Tarih Dizisi |
Sayfa / Ebat | : 368s. / 16,5*24 |
İlk ve Son Baskı | : Eylül’22 / Eylül’22 |
Baskı Sayısı | : 1 |
ISBN | : 978-605-08-4559-4 |
Barkod | : 9786050845594 |
Üst Başlık | : Aile İçi Rekabetin Odağında Bir Vakfın Hikayesi |
430.00 TL
KDV Dahil Fiyat
Arka kapak
Osmanlı Devleti ile neredeyse yaşıt bir aile olan Sarıca Ailesi, soyunu günümüze kadar devam ettiren köklü bir Türk ailesidir. Ailenin ilk mensupları (Sarimüddin Sarıca Paşa, Umur Bey, Ali Bey ve Mehmed Çelebi) devletin kuruluş dönemi ve imparatorluğa dönüşüm sürecinde önemli hizmetlerde bulunmuşlardır. Bu başarılı hizmetlerini takdir eden devrin padişahları aileye çok sayıda mülk temlik etmişlerdir. Aile; devletin bağışladığı bu mülklerin neredeyse tamamına yakınını vakfederek, asırlar boyu sürecek şekilde tekrar halkın hizmetine sunmuştur. Hem devlete hem de topluma yaptıkları bu hizmetlerinden dolayı Sarıca Ailesini “İmparatorluğun kurucu ailelerinden biri” olarak nitelemek, abartılı bir tanımlama olmayacaktır.
Osmanlı İmparatorluğu’nun en eski vakıflarından biri olan Sarıca Paşa ve Umur Bey Vakfı, beş asra yakın toplum yararına hizmet etmiştir. Vakfın son üç asrına aile içi mücadeleler damgasını vurmuştur. Anlaşmazlıkların sık sık yargıya taşınması vakfın işleyişini olumsuz etkilemişse de Aile tarihinin aydınlatılmasına katkı sağlamıştır. Mahkeme kayıtlarına geçen belgeler, Vakfın yöneticilerinden hareketle Sarıca Ailesinin yaklaşık beş buçuk asırlık soyağacını tespit etmemize imkân sunmaktadır.
Bir gazi komutan vakfı olan Sarıca Paşa ve Umur Bey Vakfı, tarihî süreçte zaman zaman kötü yönetilmiş olmasına rağmen kurucusunun arzuladığı gibi günümüze kadar ayakta kalmayı başarmıştır. Bu kitapta, arşiv belgeleri ışığında aile içi rekabetin odağında yer alan bir vakfın ilginç hikâyesini okuyacaksınız.
Editörün görüşü
Kitap Osmanlı Devleti'nin en önemli kurumlarından olan vakıf sisteminin işleyişini ve bu sistemin zaman içerisinde geçirdiği değişimler ve suistimalleri ortaya koyuyor. Bütün bunları ise bir aile üzerinden gözler önüne seren eser, Osmanlı tarihinde her şeyin idealize edildiği gibi mükemmel bir şekilde çalışmadığını da ortaya koyması açısından önemli bir kaynak.
En önemli cümle
Osmanlı Devleti’nin Kuruluş Dönemi’nde gerek din büyüklerine gerekse gazilere ve komutanlara hibe edilen mülklerin önemli bir kısmı onlar tarafından vakfa dönüştürülmüştür. Onların, çoğu birer gerçek mülk gibi kendilerine bağışlanan gayrimenkulleri vakfa dönüştürmeleri elbette nedensiz değildi. Mülklerin miras yoluyla parçalanmasını engellemek, mülkleri devletin müsaderesinden korumak, İslam miras hukukundan bağımsız olarak diledikleri şartlarda vârislerine bırakmak ve vakfetmek suretiyle mülklerine süreklilik kazandırıp gelecek nesillerin onlardan yararlanmasını sağlamak bu nedenlerin başlıcalarıydı. Böylece vakfedilen mülklerin, sahibinin ölümünden sonra şer’i miras hukukuna göre paylaşılarak en fazla birkaç nesil sonra parçalanıp yok olmasının önüne geçilirdi.
Bu kitap neden önemli
Bu kitap, Osmanlı Devleti'nin kuruluş döneminde önemli roller oynayan bir ailenin vakıf sistemi aracılığıyla mal varlıklarını nesiller boyu kontrol etmesinin ve bu süreçte aile bireyleri arasında yaşanan rekabeti gözler önüne seriyor. Eser, vakıf sisteminin çalışma prensiplerini ve vakıf yöneticileri tarafından bu sistemin nasıl suistimal edildiğini ortaya koyuyor. Bir taraftan da vakıf kayıtları üzerinden ailenin tarihinin yüzyıllar boyu devam eden izini sürüyor.